Soluk Yazı Dizisi 1

Soluk Yazı Dizisi 1

Kalbinize Güzel Bir Soluk Verin!

Stres Tepkisi Kalp Damar Sistemine Nasıl Zarar Verir?

Çok sevdiğiniz bir arkadaşınızla doğa yürüyüşüne çıktınız, sakin sakin sohbet ederek ilerliyorsunuz, acıkmışsınız ve molayı nerede vereceğinizi konuşuyorsunuz, tam o sırada karşınıza bir ayı çıkıyor. Tam o anda bedeniniz o ayıyla mücadele etmek üzere yön değiştiriyor. Sindirim sisteminiz çalışmayı bırakıyor, nefes alıp verme hızınız yükseliyor, kan damarlarının içine adrenalin, noradrenalin ve kortizol dolusuyor. Kalbiniz daha hızlı atmaya başlıyor. Kan kalbinize daha yüksek bir basınçla giriyor, kalp odacıklarının duvarlarına çarpıyor ve onların daha fazla esnemesine sebep oluyor. Beyin bir yandan da böbreklere giden kan akımını azaltıyor diğer yandan da böbreklere çalışmayı bırak suyu tekrar dolaşıma ekle mesajı gönderiyor. Kan hacmi yükseldi, kan artık bedeninizde çok daha güçlü ve hızlı bir şekilde, en gerekli bölgelere doğru gümbür gümbür akıyor. Ya ayıdan kaçtınız ya da ayı sizi yedi. Öyle ya da böyle sonunda stres bitti. Sempatik sinir sistemi çalışmasını durdurur, parasempatik sisteminiz kalbinizi yavaşlatmaya başlar ve bedeninizi sakinleştirilir. Ayı ile karşılaştığınızda beden yapması gereken her şeyi en doğru şekilde yapmıştır.

Ama sizi rahatsız eden her kişi ve durum karşısında da kalbiniz, damarlarınız ve böbreklerimiz bu şekilde harekete geçiyorsa, ciddi anlamda kalp hastalığı riski taşıyorsunuz demektir.

Kronikleşmiş, duygusal ve psikolojik stresin neden olduğu yüksek kan basıncı, dünyanın gelişmiş pek çok ülkelerindeki birincil ölüm nedeni olan kalp damar hastalıklarına yol açar. Kalbinizi basit bir su pompası olarak düşünün ve damarlarınızı da bu pompadan çıkan hortumlar olarak düşünün. Stres anında ortaya çıkan tepki bu pompa ve hortumu zorlar, bu pompanın içinden geçen su miktarı arttıkça türbülans yükselir, boruların aşınma olasılığı artar, hatta iç yüzeyinde minik minik yırtılmalar olur. Aynen kan damarlarınızda da bu şekilde hasar oluşur. Ve vücut onu iyileştirmek için bağışıklık sistemi hücrelerini hasar bölgesine acil olarak toplar. Ayrıca yağlı besinler ile dolu hücreler de bu bölgede birikir. Damar içinde dolaşan yağ, glikoz, kötü kolesterol de bu bölgede toplanmaya başlar yani damarlarınız yavaş yavaş tıkanır. Hasar bölgesinde, bağışıklık hücrelerinden, şeker ve yağdan oluşan bir yığın olur. Bu yığının bir parçası kopup dolaşım sistemine sürüklenirse daha küçük kan damarlarını yerleşip onu tıkar. Kalbin damarı tıkanırsa miyokardiyal enfarktüs yani kalp krizi, beyin damarlarından biri tıkanırsa beyin enfarktüsü yani felç geçirirsiniz.

Seyyar EKG cihazları sayesinde günün 24 saatinde kalbi inceleyebiliyoruz.

Bu makine risk taşıyan insanlarda olur olmaz zamanlarda meydana gelen küçük gündelik iskemik krizler olduğunu gösteriyor bunların bazıları sessizce oluyor yani herhangi bir ağrı sinyali vermiyor. Sessiz bir iskemi olması için illa fiziksel bir zorlanma gerekmiyor. Sınav, işte yaşadığınız zorlayıcı bir toplantı veya topluluk önünde yapılan bir konuşma gibi çeşitli psikolojik stres faktörleri tarafından da tetikleyebiliyor.
Bu psikolojik stres faktörlerini çoğu zaman ortadan kaldırmak mümkün değildir ama bu faktörleri vereceğimiz stres tepkisini kontrol edebiliriz.
Ne demiştik parasempatik sistem kalbimizi yavaşlatan yani fren pedalına basan bir sistem. Stres faktörünün sonlanmasında hemen sonra kalp damar sistemini sakinleştirmek için çalışan bir sistemdir. Bazı kişilerde bu parasempatik sistem üzerine düşen görevi çok güzel yapar bazılarında yapmaz.
Aslında parasempatik sistemi çalıştırmanın kolay bir yolu vardır. SOLUK!

SOLUK YAZI DİZİSİ 1

Uzm. Dr. Yasemin SOYTÜRK

Nefes