Lohusalık ve Lohusalık Hastalıkları

Lohusalık

Doğumu takip eden ilk 4-6 hafta lohusalık olarak kabul edilir. Bu dönem halk arasında ‘kırkı çıkmak’ olarak isimlendirilir. Gebelik sırasında annede ortaya çıkan fizyolojik ve anatomik değişikliklerin gerilediği, gebelik öncesi durumuna dönmesi içi geçen süredir. Bu dönemde üreme organları antomik olarak normal gebelik öncesi hallerine dönerler, metabolizma gebelik öncesi değerlerine geri döner.

Uterusta büyümüş olan damarlar küçülür ve uterus kasılmalarla küçülerek ikinci haftada pelvise girer ve dördüncü haftada normal boyutuna ulaşır. Doğumu takiben birinci haftanın sonunda servikal açıklık kapanır.

Bebek emdikten sonra oksitosin salınımına bağlı olarak uterus kasılmaları ve ağrı olabilir. Genelde doğumu takip eden üçüncü günden sonra azalma gösterir.

Doğumdan sonra gebeliğe özel olarak hazırlanmış rahim iç tabakasının dökülmesi önce kırmızı sonra pembe, 10. günden sonra beyaz renkli vajinal akıntı olur. Bu akıntı doğumu takip eden 4-8 hafta boyunca devam eder. Bazen bu akıntı uzar veya aşırı miktarda düzensiz kanama olarak ortaya çıkar. Bunun en sık nedeni enfeksiyon veya plasentanın rahim içinde kalmasıdır.

Lohusalık ve Lohusalık Hastalıkları

Lohusalık hastalıkları

Meme angorjmanı: Memenin süt birikimine bağlı olarak şişmesidir. Memeler ağrılı, sert, sıcak ve dokunmakla hassastır. Hafif ateş olabilir. Doğumdan 2-4 gün içerisinde özellikle emzirmeyen kadınlarda görülür. Emzirmeye ara verildiği dönemlerde her zaman oluşabilir. Tedavisinde memenin emzirmeyle sık sık boşaltılması önerilir. Meme çok dolduğu için bebeğin emmesi zor olabilir. Bu durumda elle veya makineyle sağılması gerekebilir. Sıkı sutyen, soğuk uygulama, ağrı kesici ilaçlar da tedavinin bir parçasıdır.

Mastit(Meme iltihabı): Tıkanmış süt kanallarının ya da mikroorganizmaların neden olduğu bir hastalıktır. Olguların %50’den fazlası ilk doğum yapan kadınlarda oluşur. Emziren annelerin %1-2’sinde görülür. Hastada ateş, titreme, memede kızarılık, ödem ve hassasiyet vardır. Genellikle doğum sonrası 3-4. Haftalarda görülür. Tedavide emzirme, pompa ile boşaltma, ağrı kesici ilaçlar ve antibiyotik uygulanır. Hastaların %10’nunda apse görülür.

Endometrit (Rahim iç tabakasının iltihabı): Endometrit Rahim iç tabakasının iltihabıdır. Genellikle kas tabakasını da etkiler. Vajinal doğumdan sonra %5’ten azdır. Sezaryen ile risk 5-10 kat artar. Çok sayıda vajinal muayene, plasentanın elle çıkarılması da endometrit için risk faktörüdür. Ateş, rahimde hassasiyet, kötü kokulu vajinal akıntı ve vajinal kanamada artış görülür. En sık doğumdan sonra 5-10. Günlerde görülür. Antibiyotik tedavisi hastanın ateşi düşene kadar kullanılır.

Septik pelvik tromboflebit: Rahim damarlarında trombus(pıhtı) oluşması ve sonrasında da üzerine enfeksiyon eklenmesidir. Hastada ateş, terleme ve karın ağrısı görülür. En sık yumurtalık venleri tutulur. Pıhtıdan ufak parçalar koparak özellikle akciğer damarlarında emboliye neden olabilir. Doğumdan sonra antibiyotik tedavisine rağmen ateşi düşmeyen hastalarda şüphelenilmelidir. Tanı BT ve MRI ile koyulur. Heparin ve üçlü antibiyotiklerle tedavi edilir.

Nekrotizan fasiit: Karın duvarı, kalça ve uyluklara yayılan ciddi bir enfeksiyondur. Anne ölümleri %50’ye yakındır. Cilt ödemi, mavi-kahverengi renk değişimi, his kaybı ile gangren oluşur. Erken tanı, agresif cerrahi temizleme ve antibiyotik tedavi uygulanmalıdır.

Op. Dr. Ümmügülsüm SOYTÜRK

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı