Ağrıda Kapı Kontrol Teorisi nedir?

Ağrıda Kapı Kontrol Teorisi nedir?

Ağrı’nın en önemli özelliği diğer faktörler tarafından kolayca değiştirilebilir olmasıdır. Ağrı sinyalin gücü omuriliğe aynı anda gelen bir başka duyumsal bilgiye bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bedenin uzak bölgelerinden omuriliğe ağrı bilgisi taşıyan sinir lifleri ve uzantılarının hepsi aynı yapıda değildir. Ani, keskin, hızlı ağrı bilgisi taşıyan lifler ile yavaş, yaygın, sürekli ve zonklayıcı ağrı bilgisi taşıyan lifler birbirinden farklıdır. Her ikisi de omuriliğe giden ve oradaki hücreleri uyaran uzantılara sahip olmalarına karşın ağrı iletme yöntemleri ve yapıları farklıdır. (A)

Ağrıda Kapı Kontrol Teorisi nedir

Ağrı bilgisinin beyne nasıl aktarıldığı ve beyin tarafından nasıl yönetildiğini ilişkin Kapı Kontrol Mekanizması.

(A) omurilikteki bir nöron (x) ağrı verici bir uyarıcı tarafından uyarıldığında, beyne ağrılı bir şey olduğu bilgisini verir. Bu ağrı lifleri hem hızlı hem de yavaş ağrı bilgisini taşırlar. (B) sistemin aslında nasıl gerçekleştiğini ilişkin daha gerçekçi bir modeldir. Ani ve yavaş ağrı bilgisinin neden ayrıştığını gösterir. Bir ani ağrı durumunda, hızlı ağrı lifi (x) nöronunu uyarır ve ağrı sinyali kısa süreliğine beyine gönderilir. Ani ağrı lifi aynı zamanda gecikmeli olarak (x) sinir hücresini engelleyecek ara bir nöron olan y sinir hücresini de uyarır. Buna karşın yavaş ağrı lifi x sinir hücresini uyarırken y sinir hücresini engeller. Dolayısıyla y, xi engelleyemez ve x beyne ağrı sinyalleri göndermeye devam eder ve yavaş ve yaygın bir ağrı hissedilir. (C) beyinden gelen uyarıcı hem de engelleyici lifler x sinir hücresine bilgi göndererek gelen ağrı bilgisine karşı onun duyarlılığını da değiştirebilir. Dolayısıyla beyin X sinir hücresinin ağrılı bir uyarıcıya duyarlılığını artırabildiği gibi azaltabilir de.

 

Omurilikte bulunan 2 tür nöron yani sinir hücresi, ağrı bilgisinden etkilenir (B).

Bunlardan ilki X işareti ile gösterilen ve ağrı bilgisini beyine götüren nörondur. İkinci nöron, (Y) ile gösterilen ise bölgeseldir ve ara nöron olarak bilinir. Y uyarıldığı zaman, X’in aktivitesini engeller. Bağlantı biçimine göre, keskin ve ağrılı bir uyarıcı hissedildiği anda bu bilgi hızlı sinir liflerine gönderilir, o da hem X hem Y nöronlarını uyarır. Bunun sonucunda X, bu ağrı sinyalini omuriliğe gönderir ama hemen sonra, Y devreye girer ve X’i kapatır. Bu durumda beyin kısa süreli, keskin bir acı hisseder, tıpkı elinize iğne battığı zaman olduğu gibi. Buna karşın pek de güçlü olmayan, zonklayıcı ve yaygın bir ağrın hissedildiği durumların bilgisi ise yavaş liften gönderilir. Yavaş lif hem X hem de Y sinir hücresi ile iletişim içindedir, ancak süreç hızlı liftekinden farklı gelişir. Aynı şekilde X nöronu uyarılır ve beyne, ağrılı bir şey olduğu bilgisini verir.

Ancak yavaş lif, bu sefer Y nöronunun harekete geçmesini engeller. Y sessiz kalır, X aktive olmaya devam eder.

Beyniniz uzun süren, yaygın, zonklayıcı bir ağrı hisseder, aynen bir tarafınız yandıktan sonra, saatlerce ya da günlerce süren ağrı gibi. Bu iki sinir lifi kendi aralarında etkileşebilmekle birlikte bazen bizler bilerek ve isteyerek onları buna zorlarız. Diyelim ki bir çeşit sürekli, zonklayıcı ağrınız var. Yorulmuş kas, ağrılı bir yara gibi. Hemen hızlı lifi kısaca uyarmak size kısa süreliğine keskin bir ağrı yaşatabilir ama siz kendiniz aracı nöron Y’yi de uyaracağınız için bir süreliğine zonklayıcı sistemi kapatırsınız. Yorulmuş kaslarımızın, yaygın ve zonklayıcı ağrısını, güçlü bir masajla bir süreliğine engellemek veya dayanılmaz bir şekilde zonklayan bir böcek ısırığının çevresinin güçlü bir şekilde kaşıyarak ağrıyı köreltmek gibi. Bu durumların hepsinde, yavaş ve kronik ağrı yolu, birkaç dakikalığına kapatılmaktadır.

Uzm. Dr. Yasemin SOYTÜRK

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon