Vajinismus hastalığı hasta için beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar. Yani hasta bu hastalığı bilse veya ilk cinsel birleşmeden korksa bile her kadının yaptığı cinsel birleşmeyi yapabileceğini düşünerek cinsel ilişkiye başlar. Fakat cinsel birleşme anı geldiğinde sürpriz bir şekilde vajinismus hastalığı ile tanışır.
İlk başta vajinismusu inkâr eder, zamanla düzeltebileceğini düşünür. Ama her olumsuz denemeler hayal kırıklığını artırır. Vajinismus hastalığını düşünmediği bir gün bile geçmemeye başlar. Kimse ile paylaşmadığı için giderek içe kapanır. Eşine karşı kendini suçlu hisseder.
Vajinismus hastası bazen ilişkiye engel olan anatomik bir sıkıntı olduğunu düşünerek bir kadın doğum uzmanına başvurur. Fiziksel bir problem olmadığını öğrendiğinde kendi kendine düzeltme yoluna gider. Fakat vajinismus hastalığı tedavi edilmezse sonsuza kadar sürebilecek bir hastalıktır.
Vajinismus hastalığı aile veya arkadaşlarla konuşulabilen, paylaşılabilen bir hastalık değildir. Bu nedenle hasta sadece kendinde ya da çok az insanda böyle bir rahatsızlık görüldüğünü düşünerek yalnızlaşır. Tedavi ettiğim bir hastam tedavi bitiminde ablası ile durumu paylaştığında ablasının bu hastalıkla 3 yıl yaşadığını öğrendi. Bu kadar sık görülen bu rahatsızlık belki en yakınınızda ki insanları etkilemiş olabilir.
Vajinismus hastasının eşi ne hisseder?
İlk cinsel birleşme denemesinde başarısızlıkla karşılaşan erkeklerin çoğu bunun eşlerinin geçici korkularına bağlı olduğunu düşünerek zorlayıcı olmaz. Evlilik süreci içinde zamanla vajinismus hastalığını yenebileceklerini düşünerek bekler. Bu durum bazen tedavi sürecinin çok gecikmesine sebep olabilir.
Fakat her cinsel birleşme deneyimi sırasında vajende bir duvar varmış hissi ile karşılaşmak onlarda hayal kırıklığı hissini artırır. Bazı erkekler bu durumda eşini suçlar. Yeterince isterse vajinismusu yenebileceğini düşünür. Kendisini yeterince sevmediğini, evliliklerinin tamamlanamadığını ve bundan da eşinin sorumlu olduğunu düşünür.
Bazı erkekler cinsel olarak yetersiz ve tecrübesiz olduğunu düşünerek kendini suçlamaya başlar. Süreç uzadıkça erkeklerde erken boşalma, sertleşme problemleri ve isteksizlik gelişmeye başlar.
Vajinismusun erkeklerinde cinsel problem varmıdır?
Vajinismus hastalarının eşlerinde büyük çoğunluk duyarlı, hassas bir kişilik yapısına sahiptir. Erkekler eşinin Vajinismus rahatsızlığına karşı gösterdikleri tepkiler değişkendir. Çoğu ona acı çektirmek, rahatsızlık vermek istemediği için uzak durur. Cinsel ilişkini, cinsel birleşme ile sonlanmaması eşte hayal kırıklığı, moral bozukluğu, bazen de reddedilme algısı, geliştirir. Çoğu Vajinismus erkeğinde bu rahatsızlığa tepki olarak sekendor ereksiyon problemi ve erken boşalma gelişir. Bu problemeler Vajinismus süresi uzadıkça ortaya çıkar.
Vajinismus hastasında jinekolojik muayene nasıl yapılır?
Vajinismus hastalarında genelde jinekolojik muayene gözle yapılan ağrısız acısız bir muayenedir.
Kızlık zarı yapısına ve vajinismus derecesi değerlendirilir. Spekulum muayenesi, vajinal ultrason incelemesi mümkün olmaz. Bu grup hastalarda illa ki bakılması gerekiyorsa muayene ancak genel anestezi altında, tam olarak yapılabilir. Vajinismus olan hastalarda Vajinismus tedavisinde yol almadan muayene için zorlanmamalı. Aksi taktirde vajinismus tedavisini de güçleştirir.
Vajinismus hastalarının fobisi nedir?
Vajinal kaslarda kasılmanın yanı sıra hastalarda cinsel birleşmeden ve vajina içine herhangi bir şey sokulmasından korkarlar. Bu korku fobi boyutunda olur. Vajinal giriş fobisi kaçınma, cinsel birleşmenin moral bozucu ve acı verici hal almasına neden olur. Genelde primer Vajinismusun ikincil bir reaksiyonu olabilir. Bazen de Vajinismustan önce fobi var olabilir.
Vajinismus hastalarında eşlik eden cinsel problemler var mıdır?
Bu hastalar klitoristen uyarılabilir., sevişmeden hoşlanır, cinsel temasta bulunmak isteyebilir. Bu süreç cinsel birleşmeye giderse o zaman sıkıntı başlar. Hastalarda vajinismus hastalık süresi uzadıkça orgazmik bozukluklar ve cinsel isteksizlikte genelde eşlik eder. Vajinismus dışında herhangi cinsel işlev bozukluğu olup olmadığına bakılmaksızın ayrı bir durum olarak kabul edilip tedavi verilmelidir.