Manuel Terapi Ankara

Manuel Terapi çeşitli manevra ve manipülasyon yöntemleri ile elleri kullanarak yapılan tedavidir. Aslında lle fizik tedavi veya manuel fizik tedavi diye de bilinir.

Doktor tedaviyi bizzat kendi elleri ile uygular. Manuel terapinin temelinde binlerce yıllık tarihe dayanan manuel tıp bulunmaktadır. Bilimsel ve geleneksel bir yöntemdir. Ellerin kullanımı, hekim hasta arasında özel bir bağ oluşturmuştur.

Manuel Terapi yöntemleri kas-iskelet sistemi hastalıkların tedavisinde özellikle bel ve boyun ağrısı için cerrahi olmayan bir yaklaşım olarak kullanılmıştır.

Haber sitelerinde çıkan konu videomuz için tıklayınız

 

Manuel Terapi
Manuel Terapi

Manuel Terapi Nasıl Yapılır?

  • Yapılan ön muayene ile hasta değerlendirilir ve sonuca göre hangi tekniğinin kullanılacağına tedavide uygulanacak yöntem ve teknik belirlenir.
  • Tedavi planlanan bölgede kırık, burkulma, incinme, yırtık gibi zedelenmeler ve diğer sakıncalı durumlar dikkatle incelenmelidir.
  • Manuel tıp uygulamalarında başarılı bir sonuç için hasta seçimi ve değerlendirmesi son derece önemlidir.
  • Hastanın manuel tedavi için uygun olup olmadığı, kas iskelet sistemi anatomisine hâkim, kas iskelet sistemi rahatsızlıklarını değerlendirme becerisi olan, manuel tıp konusunda eğitimli ve deneyimli bir hekim tarafından ayrıntılı muayene edilerek değerlendirilir.
  • Manuel terapide, sorunlu bölgeye eller ile itme, germe, bükme gibi çeşitli kuvvetler uygulanır. Hasta uygun şekilde konumlandırılır ve manuel terapist ellerini nazik bir şekilde kullanarak ağrıyı tedavi eder.
  • Manuel terapi sırasında hasta mutlaka gevşemelidir. Oda koşulları ısı, ses veya çevre düzenlemesi gibi konularda hastanın rahat olmasını sağlayacak özellikte olmalıdır. Hastanın gevşemesi ve hareketin ilgili alana lokalize edilebilmesi için hasta ve tedavi edilecek bölge en uygun şekilde pozisyonlanır. Tedavinin uygulanacağı eklem dışındaki bölgeler iyi desteklenerek tedavi edilecek eklemin hareketini sınırlayacak bir engel ortadan kaldırılır.
  • Eklem hareketlerinin değerlendirilmesi ve ilk uygulama eklemin en gevşek olduğu istirahat pozisyonunda yapılır. Eğer istirahat pozisyonu sağlanamıyorsa ağrının en az olduğu pozisyonun kullanılır. Manuel terapi tekniklerinin hepsi hem değerlendirme hem de tedavi amacıyla kullanılır. Bu, uygulama esnasında devamlı olarak değerlendirme yapılmasına da olanak tanır. Eklemin durumu ve hareket açıklığı her tedavi seansından önce ve sonra değerlendirilir gerekirse sağlam ekstremite ile karşılaştırılır. Eklemin durumuna göre gerekirse tedavide değişiklik planlanmalıdır.
  • Germe; Bağ dokunun hızla boy değişikliğine gösterdiği direnç nedeniyle yavaş uygulanır. Küçük amplitüdlü salınımların eklendiği uzatılmış germe uygulanabilir. Ritmik salınımlar rahatsızlık hissini azaltır ve manuel terapi esnasında gevşemeyi kolaylaştırır. Uzatılmış germe kollajen dokunun elastikiyetini arttırmak yönünden en güvenilir ve etkili olan tekniktir. Germenin yoğunluğu hasta gevşedikçe, ağrı ve koruyucu kas kasılmasının azalması ile arttırılır. Eklem ağrılı pozisyona getirilmez veya ağrı noktasından ileriye geçilmez. Manuel terapist yumuşak dokuların gerilmesi sonucunda oluşan rahatsızlık hissi ile ağrı ve koruyucu kas kasılması arasındaki farkı bilir. Hareketin hızı ve amplitüdü ağrı, sakınma ve kısıtlığının miktarına bağlı olarak ayarlanır.
  • Manuel terapide hastanın vücut kısımlarından kaldıraç kolları oluşturarak tedavide kullanılır.
  • Hastanın uygun konumlandırılması tedavide ilk basamaktır.
  • Tedavi edilecek bölgeye ellerin tam teması önemlidir.
  • Manuel terapide eklemlerin fizyolojik ve elastik bariyerler dikkate alınmalıdır.
  • Hasta rahat olmalı ve kendini gevşek bırakmalıdır.
  • Hekim de yine rahat, tam dengede ve desteği iyi olmalıdır. Hekim ile hastanın uyumu ve konumu ‘dans eden bir çift’ gibi olmalıdır.

Manuel terapide bozulmuş biyomekaniğe bağlı ağrı ortadan kaldırılır. Normal hareket ortaya çıkarılır. Hastalara detaylı bir fonksiyonel muayene sonucunda uygulanan güçler kas, fasya, tendon, bağlar, kemik, eklem ve omurga yapısına uygun bir şekilde kişiye özel uygulanır.

Teknikleri

Manuel Terapi işleminin Mobilizasyon ve Manipülasyon olmak üzere iki türü vardır. Mobilizasyon, yumuşak, ritmik, tekrarlanabilen, genliği büyük pasif hareketlerdir. Burada amaç yumuşak, ritmik, tekrarlanan hareketlerle kısıtlılığı yok etmektir.

Manipülasyon ise; hastanın uygun konumlandırılması yapıldıktan sonra kısıtlılığının bulunduğu bölgeye küçük bir kuvvetin hızlı ve kontrollü bir şekilde verilmesidir.

Uygulanan kuvvet hızlı olmalıdır. Akut yani yeni başlayan hastalıklarda tek defalık manipülasyonla tedavi etmek mümkünken, kronik durumlarda manipülasyon tek başına yeterli gelmemekte ve mobilizasyon ve diğer bazı kas teknikleri kullanmak gerekmektedir. Manuel terapi hastanın muayene bulguları ve tanısına uygun olarak yapılır ve uygulama ağrısızdır. Uygulama sırasında çıtlama, kütleme sesi duyulabilir. Genellikle uygulamadan hemen sonra bir rahatlama gözlenir.  Manipülasyon öncesi hazırlık amacıyla uygulanabilir veya manipülasyonun uygulanamayacağı durumlarda tekrarlanan mobilizasyon uygulamaları ile benzer iyileşme sağlanabilir. Hastanın tedaviye uyumu önemlidir. Hasta rahat olmalıdır ve bazı teknikler sırasında söylendiği zaman hastanın derin nefes alıp vermesi gerekir. Bazı kas tekniklerinde hastanın kasını aktif olarak kasması istenir.

Manuel Terapi Fiyatları 2021

Manuel Terapi Fiyatları yapılan seans fiyatlarına göre değişmektedir. Fiyatlar ayrıca doktordan doktora ya da klinikten kliniğe göre değişmektedir. Manuel terapi Fiyatları için daha detaylı bilgi almak için lütfen bizi arayınız.

Ne İşe Yarar?

Manuel Terapi eklem hareket kısıtlılıklarını gidermek, reversible yani geriye dönebilen fonksiyon bozukluklarını ortadan kaldırmak ve kas iskelet sisteminin maksimal ve ağrısız hareketini sağlamaktır.

Eklemdeki hareket kısıtlılıkları ve fonksiyon bozukluğu pek çok hekim tarafından kireçlenme dediğimiz dejeneratif değişikliklerle açıklanmaya çalışılır. Buna rağmen ağrılı ve hareketi kısıtlanmış eklem muayenelerinde kireçlenme, menüsküs gibi bir hastalık tespit edilemediği hasta sayısı da çoktur. Ayrıca çekilen röntgen filmlerinde belirgin dejeneratif değişikliğe rağmen eklem hareketleri açık ve ağrısız olabileceği gibi tam tersine, radyolojik görüntünün tamamen normal olmasına rağmen hareketler ileri derecede ağrılı ve kısıtlı da olabilir. Kısaca eklem fonksiyon bozuklukları her zaman standart organik patolojilerle ve röntgen, mr gibi görüntülenme yöntemleriyle açıklanamamaktadır.

Hangi hastalıklarda kullanılır?

  • Duruş bozukluğu
  • Kas dengesizlikleri
  • Evde ve işyerinde uygun olmayan ergonomi ile çalışma gibi nedenlerden kaynaklanan sorunlar
  • Kas iskelet sisteminin fonksiyon bozukluğu
  • Lokalize hassasiyet ve hareket kaybı bulunan bütün ağrılarda
  • Ani bel, boyun tutulmaları
  • Kilitlenmeler
  • Sakroiliyak eklem disfonksiyonu denilen bele yansıyan ağrıya neden olan pelvis yani leğen kemiği kaynaklı sorunlar
  • Golfçu dirseği, tenisçi dirseği gibi tendinitler
  • Omuzda sıkışma sendromu
  • Karpal tünel sendromu
  • Ulnar sinir sıkışması başta olmak üzere birçok sinir sıkışmasında bazen tek başına bazen de başka tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılır
  • Boyun, bel düzleşmesi
  • Toplumda kulunç olarak bilinen miyofasiyal ağrılar ve donuk omuz gibi eklem hareket kısıtlılıkları başta olmak üzere kas iskelet sisteminin kalıcı ve yapısal olmayan birçok fonksiyon bozukluklarında uygulanır.
  • Bel, boyun fıtığı olarak bilinen disk herniasyonları ve fibromiyaljide standart medikal tedaviye eklenen manuel terapi ile hastanın şikayetlerinde anlamlı olarak azalmalar görülür.
  • Bel ağrısı, diz ve kalça osteoartriti (kireçlenme) tedavi rehberlerinde manuel terapi diğer tedavi yöntemleri ile birlikte önerilmektedir.
  • Manuel terapinin non-spesifik boyun ağrısında ve diz kireçlenmesinde ağrı yoğunluğunu azalttığı gösterilmiştir.

Bel ağrısı olan hastalarda manuel tıp ile omurga hareket açıklığının arttığı bildirilmiştir. İstenen hedefe ulaşabilmek için mobilizasyon tekniklerinin yanı sıra eş zamanlı eklem hareket açıklığı egzersizleri, kuvvetlendirme egzersizlerini de içeren kişiye özel çok yönlü bir ev egzersiz tedavi programı yapılmalıdır.

Manuel Terapi hareketleri nasıldır?

Manuel Terapi doktor gövde mekaniğini en iyi şekilde kullanarak, vücudunu ve tedavinin yapıldığı bölgeyi bir bütün olarak hareket ettirir. Doktorun elleri, ilgili bölgeyi sıkıca kavrar yani derin temas eder. Temas alanı ne kadar fazla olursa işlem o kadar rahat olur. Genellikle bir el tedaviyi gerçekleştirirken, diğer el sabitlemeyi yapar. Tedavi sırasında kuvvet eklemin serbest kısmına, ekleme mümkün olan en yakın noktadan uygulanır. Bu işlemin uygulama kuvveti doktorun ağırlık merkezine mümkün olan en yakın noktada olur ve kuvvet uygulanırken gereken durumlarda yerçekiminden de yararlanılır.

Manuel Terapi Ankara’da nerede yaptırılır?

Kas iskelet sistemi anatomisine hâkim uzman doktor tarafından yapılması gereken bir tedavidir. Manuel terapist ünvanı, uzun bir o kadar da zor bir eğitim süreci sonunda alınır. Türkiye’de manuel terapi yapan uzman doktor sayısı sınırlı olduğu için manuel terapinin yapıldığı hastane ve merkezlerde hekim sayısıyla orantılı olarak kısıtlıdır. Manuel Terapi Ankara‘da, Türkiye’nin en seçkin üniversitesinde eğitim almış ve sonrasında FIMM (Uluslararası Tıp Organizasyonu)’in düzenlediği eğitim programını başarılı bir şekilde tamamlayarak uzman doktor manuel terapist ünvanını alan doktorumuz tarafından Dr. Soytürk Muayenehanesinde yapılmaktadır.

Manuel tıp yan etkileri nelerdir?

Manuel tıp uzman ellerde hiçbir yan etkisi olmayan bir tedavidir. Kas iskelet sistemi anatomisine hâkim olmayan, hekim dışı kişilerin yaptığı uygulamalar kalıcı sakatlıklara neden olabilmektedir. Bu nedenle manuel terapiyi uygulayacak kişinin tıp doktoru olup olmadığını mutlaka sorgulayın.

Manuel terapinin yapılmaması gereken durumlar nelerdir?

Uzman bir manuel terapistin tedavi seanslarına başlamadan önce kesin sakıncalı durumları değerlendirmesi şarttır.

Bazı sistemik hastalıklarla birlikte birçok bölgesel problem yapılmaması gereken durumları oluşturur. Yeterli tecrübeye sahip olmayanların manuel terapi yapmaya kalkışmaları geri dönüşümsüz sıkıntılarla sonuçlanabilir. Yetersiz ustalık en önemli kontrendikasyondur.

  • Sistemik kemik hastalıkları
  • Kanama bozuklukları
  • Kemik iltihaplanması
  • Ligaman kopmaları
  • Stabil olmayan kırıklar ve ilerleyici kuvvet kaybıyla giden hastalıklar önemli yapılmaması gereken durumlardır.
  • Eklemlerde aşırı gevşeklik olan durumlarda yapılamayacağı gibi tamamen donmuş eklemlerde de uygulama yapılamaz.

Manuel terapi tedavinin etkisi ne kadar süre devam eder?

Manuel Terapi tedavisinin amacı adele dengesizliklerini tespit etmek ve buna uygun tedavi tekniklerini seçmektir. Dolayısıyla tedavinin etkisi ve devamlılığı için doğru tanı en önemli kriterdir.

Manuel terapsit fonksiyonel muayene yaparak, görüntüleme yöntemlerinin ve kan tahlillerinin tespit edemediği sıkıntıları yakalayıp tedavi eder. Kas iskelet sistemi sorununun neden kaynaklandığı ve şikâyetin süresi önemlidir. Akut yani yeni başlayan kas iskelet sorunlarında problem bölgesel olarak kalır ayrıca eklem ve kıkırdaklarda yapısal değişiklikler meydana gelmediği için yapılan uygulamalarda manuel tedavinin etkinliğini tek seansta bile görmek mümkündür ve etkisi daha uzun süreli olur. Hastanın şikâyeti uzun süreli ise problem sessiz bir şekilde kaslar yoluyla başka bölgelere yayılmakta ve birçok kas ve eklemi etkilemektedir. Ve özellikle osteofit gibi yeni kemik oluşumu, eklem aralığında daralma gibi yapısal hasar da gelişmişse manuel terapi daha uzun sürer ve minimum 3 seanslık tedavi ile etkisi ortaya çıkmaya başlar.

Örneğin kronik bel ağrısı (12 haftadan uzun süren bel ağrısı) varlığında; 6-10 seansa kadar manuel terapi seanslarının uzatılması önerilebilir.

Duruş bozukluğu, kas dengesizlikleri, evde ve işyerinde uygun olmayan ergonomi ile çalışma gibi nedenlerden kaynaklanan bir soruna manuel tedavi ile yardımcı olunabilir. Ancak nedenler ortadan kaldırılmazsa yakınmaların belirli bir süre sonra tekrarlama olasılığı fazladır. Bu nedenle manuel tedavi sonrasında da ergonomik prensiplere dikkat edilmelidir.

Kas dengesizlikleri için güçsüz olan kaslara kuvvetlendirme ve kısalmış gergin kaslara germe egzersizlerini içeren kişiye özel egzersiz programına uyulmalıdır.

Manuel terapinin etki mekanizması nedir? Bilimsel temelleri nelerdir?

İnsan vücudunda kemik, eklemler ile kaslar ve çevre yumuşak dokuların birbirleri ile yapısal olduğu kadar işlevsel bir ilişki içindedirler. Bu yapısal ve biyomekanik bütünlük içinde yapılan değerlendirmeler ile vücudun bir bölgesinde hissedilen ağrının başka bölgedeki bir hareket kısıtlılığından kaynaklandığı saptanabilir. Hareket kısıtlılığının tedavi edilmesi ile, kinetik zincir dediğimiz hareket sisteminin fonksiyonel ilişkide olduğu diğer yapılardaki sorunlar da ortadan kalkar. Bu durum, manuel terapinin biyomekanik etkileri ile açıklanmaya çalışılmaktadır.

Manuel terapi fıtık tedavisinde yapılır mı?

Bel ve boyun fıtığı olarak bilinen disk herniasyonlarında manuel terapiyle ağrılarda anlamlı derecede azalmalar saptanmaktadır. Manuel terapi ile eklem aralığında ve omurga disk içindeki basıncın azaldığı bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Özellikle erken dönemde ağrıyı azaltmakta ve işlevsellikte artış sağlamakta etkili olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur.

Manuel terapi boyun fıtığında etkili midir?

Boyun fıtıklarının %90’ı ameliyat dışı yöntemlerle tedavi olabilmektedir. Bu tedavi boyun fıtığında, hiçbir yan etkisi olmayan, kısa sürede fayda sağlayan etkili bir yöntemidir.

Manuel terapiyi kimler yapabilir?

Tedavi elleri kullanarak omurga ve eklemlerdeki hareket kısıtlılıklarını düzeltmek, postural dengeyi sağlamak amacıyla fizyolojik sınırlar içinde yapılması gereken bir takım manevralardır.  Manuel terapi özel bir uzmanlık alanıdır. Özellikle omurga bölgesine, manuel terapi sadece hekimler tarafından yapılmalıdır. Detaylı bir değerlendirmeden sonra uzman doktorun tıbbi koşullarda yapacağı bir tedavidir.

Manuel Tıpta Manuel terapinin riskleri nelerdir?

Uzman doktor ve tıbbi olmayan koşullarda yapılarda yapılan manuel terapi, eklem gevşemelerine, ciddi ve kalıcı sakatlıklara, omurga hasarı sonucu felç gibi nörolojik sorunlara yol açabilir.

Manuel Tıp, Manuel terapi muayenesi, Manuel terapi ve tanı

  • Hasta ile görüşme, şikayetlerinin dinlenmesi ve muayene bir veri toplama sanatıdır. Hastanın yakınmaları dinlenerek sübjektif veriler elde edilir. Şikayetlerinin ne kadar süredir olduğu, artıran ve azaltan faktörler, gece ağrısının olup olmaması, daha önceki tedavileri, mesleği, geçirdiği kazalar ve hastalıklar ayrıntılı bir şekilde not edilmelidir.  Bazen, hastanın söylemediği/sakladığı şikayetler veya endişeler de vardır. Uygulayıcı bu olasılığın farkında olmalı ve doğru öykü almaya çalışmalıdır.
  • Kas-iskelet sistemi fonksiyonel muayenesi, görüntüleme yöntemleriyle ve kan tahlilleriyle tespit edilemeyen kas kısalıklarını, eklem kısıtlılıklarını tespit eder.  Hastanın muayenesi daha görüşme odasına gelirken, koltuğuna oturup kalkarken başlar. Doktor iyi bir gözlemci olmalı hastanın yürüyüşünü ve postürünü bu aşamada kabaca değerlendirmelidir.
  • Deneyimli hekimler genellikle ortaya sorular atar ve muayene bu sorunlara yanıtlar bulmak üzere yapılır. Ayakta dururken, sırt üstü yatarken ve yüzü koyun yatarken olmak üzere hastaya farklı pozisyonlar verilerek muayene yapılır. Hasta çıplak ve gevşek bir durumda olmalıdır.
  • Manuel tıp yaklaşımında değerlendirilmesi gereken en önemli nokta postür analizidir. Pek çok kısıtlılık kendini asimetrik postür değişiklikleri ile gösterir. Hasta bir bütün olarak görülmeli ve tüm vücudun genel hareketlilik düzeyi gözlenmelidir. Ağrılı bölge çıplak olarak incelendiğinde ciltte renk değişimi gözlenebilir. Derinin hafifçe çizilmesi ile ortaya çıkan kızarıklık veya solukluk önemlidir.
  • Hastaya aktif hareketler yaptırılıp çıkan ağrı tespit edilir. Ağrıyı azaltan ve artıran hareketler tedavinin planlanması için önemlidir.  Hem hastanın ağrı eşiği hem de ağrının, hareketin ne kadarına eşlik ettiği tespit edilebilir. Belirli açılarda başlayıp biten ağrının nedeni sıklıkla eklem mekaniği ile ilgilidir. Özellikle omurga hareketlerine üç planda bakılmalıdır. Ayrıca hastanın hareketi nasıl kontrol ettiği, bir anlamda hareketin kalitesi de tespit edilmelidir. Normal hareket sabit hızlı, yumuşak sonlanmalı, kontrollü ve kesintisizdir. Fonksiyonel hareketler değerlendirilmeli, fonksiyonel bozukluğa neden olan patolojinin fonksiyon bölgesinden uzakta olabileceği göz önüne alınmalıdır.

Manuel tanının temelini elle muayene oluşturur.

  • Hem renk değişikliklerinin bulunduğu hem diğer bölgelere dokunulur; cilt ısısında ve neminde değişiklik, duyarlılık, gerginlik, cilt altı yapışıklık, bölgesel hassasiyet, kıvam değişikliği (sertlik/yumuşaklık) tespit edilebilir.
  • Dokunarak sağ ile solu ve yukarısı ile aşağısı karşılaştırılmalıdır. Karşılaştırma yapmadan değerlendirirsek anlamlı bir sonuca varmak zor olur. Dokunma tabakalar halinde yapılır.
  • Omurganın her iki yanıda olan cilt ve cilt altı dokuda olan değişiklikler, deneyimli hekimler için çok değerli bilgiler verir. Iç organ bozukluklarına da bağlı olabilen karakteristik özellikleri vardır.
  • Yumuşak doku dışında omurgaya dokunarak pozisyonel değişiklikler bulunabilir. Omurganın muayenesinde kemik asimetrileri ile birlikte bitişik omura göre üç planda (fleksiyon/ekstransiyon, lateral fleksiyonlar ve rotasyonlar) rölatif hareket kaybı tespit edilebilir. Bazen hareket kaybının aksine omurga fazla hareketli olabilir.
  • Omurga çıkıntılarına basınçla ve hareket sırasında çıkan duyarlılık bölgeleri de önemlidir. Basınçla ortaya çıkarılan omurga yaylanmanın azalması (eklem oynaklığının kaybı) ve duyarlılık not edilmelidir. Omurga muayenesi yapılırken zincirleme reaksiyonlar ve refleks bağlantılar göz ardı edilmemelidir. Örneğin boyun bölgesinde tespit edilen bir probleme, kaburga eklemlerinde bulunan bir kısıtlılık eşlik edebilir. Aynı şekilde, birinci ve ikinci boyun omurlarında olan bir kısıtlılık varlığında, yedinci boyun omuru ve sırt birinci omuru arasında kısıtlılık aranmalıdır.
  • Manuel tanıda sorunu tespit etmek üzere kullanılan pek çok özel test bulunmaktadır. Örneğin, çift terazi testinde, hastadan iki ayağını iki farklı teraziye basıp, tam dengede durması ve iki bacağına eşit ağırlıklı vermesi istenir. Terazilerin birinde daha fazla ağırlık olması o tarafta zincirleme bir disfonksiyon olduğunu düşündürür.

Hasta seçimi nasıl olmalıdır?

  1. Manuel tıp uygulamalarında başarılı bir sonuç için hasta seçimi son derece önemlidir. Omurga ve ekstremite eklem fonksiyon bozukluğu, lokalize hassasiyet ve hareket kaybı bulunan bütün kasiskelet sistemi ağrılarda manuel tıp yöntemleri kullanılabilir. Tedavi planlanan bölgede major yaralanma, kırık, burkulma, incinme, bağ yırtığı gibi zedelenmeler ve dikkatle incelenmelidir.
  2. Manuel tedaviye aday hasta seçiminde dikkat edilmesi gereken noktalar arasında hastanın yaşı, cinsiyeti, problemin lokalizasyonu, tipi ve süresi, vücut yapısı, psikolojik durumu, eşlik eden hastalıklar ve genel sağlık durumu gelmektedir. Manuel tedavi yöntemlerinden hastaya en uygun olanı belirlenmelidir.
  3. Hem omurga hem de ekstremitelerde, akut ve kronik eklem/bağ zorlamaları en sık uygulama alanı bulan hastalıklardır. Yeni olaylarda tedavi daha başarılıdır. Hareketsizlik ya da kırık sonrası eklem hareket kısıtlığı, sertlik ve ağrı ile buna bağlı kas kısalıkları manuel terapiden fayda görür. İlerleyici kuvvet kaybına neden olmayan bel ve boyun fıtıklarında uygulanabilir. Manuel tıp yöntemlerine iyi cevap veren bir diğer patoloji de sık görülen bel fıtığını taklit eder tarzda bacak ağrısı yapan sakroiliak disfonksiyon denilen leğen kemiği kaynaklı sorunlardır. İyi huylu baş dönmesi de manuel manevralarla iyi sonuç alınır.
  4. Fibromiyaljide standart medikal tedaviye eklenen manuel tedavi ile bulgular anlamlı olarak azalır. Ameliyat sonrası ağrının kontrolünde yumuşak doku yöntemleri ağırlıklı manuel tedavi etkilidir.
  5. Manuel tedavi yöntemleri, kişinin hiçbir şikâyeti olmasa da koruyucu amaçlı uygulanabilir. Çünkü manuel terapistler omurga hareket kaybı ile ilgilenirler çünkü bize göre, hiç şikâyeti olmayanlarda ortaya çıkacak mekanik yüklenme, sistemik hastalık, psikojenik problemler ve yaşlanmayla birlikte kısıtlanmış alanda problem oluşur. Bu durum tedavi edilmezse, metobolik değişikliklere bağlı normal doku yapısının bozulması ve bunun yaratacağı iç organ etkileri ortaya çıkar.

Tanımlamalar

Manuel Terapi:

Manuel terapi ellerle yapılan tedavi demektir. Daha detaylı bir tanımlama yapacak olursak; eklemlerdeki hareket kısıtlılıklarını düzeltmek, geriye dönüşlü fonksiyon bozukluklarını gidermek amacıyla, yalnızca elleri kullanarak yapılan bir mekanoterapi yöntemidir.

Manipulasyon:

Manipulasyon bazen manuel terapi yerine kullanılabilmektedir. Ama manipülasyon, manuel terapi yöntemlerinden sadece biridir. Uluslararası Manüel Tıp Federasyonunun tanımına göre manipülasyon “Postüral denge durumunda kas-iskelet sisteminin maksimal, ağrısız hareketini sağlamaya yönelik talimatlar ve manevralar kullanılarak hastanın tedavi sürecinde ellerin kullanımı”. Manipülasyon veya manüel tıbbın hedefi optimal vücut mekaniklerini sağlamaya yardımcı olmak ve kısıtlanmış bölgelerde hareketi arttırmaktadır.

Maksimal ağrısız hareketi dengeli bir postür içinde arttırmak ve işlevi optimize etmek ama hedeflerdir. Bu hedefler optimal hareket açıklığı, vücut simetrisi ve dokunun yapısal değişiklikleri ile sonuçlanan bir eklemin fonksiyon bozukluğunun mekanik işlevini eski haline getirmeye ve değişmiş refleks paternlerini normalleştirmeye çalışan tedavilerle gerçekleştirilir. Manüel tıp tekniklerinin başarılı kullanımlarını tedavi öncesi ve sonrasındaki yapısal değerlendirme belirler.

Manuel tıp girişimleri hem kaslar hem de omurga ve kol, bacak eklemlerin manipülasyonunu içerebilir. Manüel tıbbın en temel kullanımı hareket kısıtlılığını gidermek ve hareket asimetrisini düzeltmek amaçlıdır. Artmış hareketlilik ve esneklik optimal kas işlevini ve hareket kolaylığını eski haline getirmede yardımcıdır. Ağrıda azalma sıklıkla normal hareketin eski haline dönmesi ile ilişkilidir. Tedavi bazen omuriliğe gelen ağrı girdilerin azaltılmasına yönelik olarak uygulanabilir. Endorfin salınımı ağrı eşiğini yükseltir ve ağrının şiddetini azaltır.

Manipülasyonun son hedefi hastanın işlevini ve iyilik halini arttırmaktır. Buna örnek olarak ağrının azaltılması, artmış ambulatuvar yetenek ve biyomekanik hareketin artışı vardır. En temel yetenek kazandırıcı hedef hareketi arttırmaktadır. Ayrıca ağrı girdiyi azaltmak, lenfatik dönüşü arttırmak ve dokuların dolaşımını iyileştirmek gibi fizyolojik hedefler vardır. Manüel tıp Amerika’da hastalar tarafından çok talep edilmekte ve yaygın olarak uygulanılmaya devam etmektedir. Her yıl 12 ila 17,6 milyon Amerikalının manipülasyon tedavisi aldığı tahmin edilmektedir ve hasta memnuniyeti yüksektir.

Mobilizasyon:

 Bu teknikleri hastanın istemli olarak durdurabileceği kadar yavaş hızda gerçekleştirilen pasif hareketlerdir. İşlem sırasında fizyolojik hareketler kullanılmaktadır. Teknik ve uygulamaların daha iyi anlaşılabilmesi için mobilizasyon tekniklerinin tanımlanmasından önce eklem hareketlerinin tanımlanması gereklidir. Çünkü mobilizasyon tekniklerinin nasıl uygulanacağına eklemin yapı ve hareket özelliğine göre karar verilmelidir.

Manuel Tıp:

El beyinde en geniş yeri kaplayan organ olmasının yanı sıra, insan psikolojisinde ve sosyal hayatında çok ayrı bir anlam ve önem taşıyan simgedir. Bu tedavi özellikle kas iskelet sistem sorunları ile ilgilenen bir tıp dalıdır. Manuel terapi yöntemlerini bilimsel olarak ele alan, yapılması gereken ve yapılmaması gereken durumları, uygulama teknikleri ve etkilerini güncel bilgiler ışığında araştıran ve açıklayan tıp bilimi “manuel tıp “adını alır. Manuel tıbbın amacı vücut mekaniğinin optimizasyonu, ağrısız ve maksimal, hareketin ve fonksiyonun uygun posturde temin edilmesidir. Bunun için manuel muayene teknikleriyle bozukluğa neden olan patoloji ve buna bagli zincirleme reaksiyon ve kısıtlılıkları tespit edilerek en uygun manuel terapi uygulanmalıdır.

Maksimal ağrısız hareketi dengeli bir postür içinde arttırmak ve işlevi optimize etmek ama hedeflerdir. Manüel tıbbın en temel kullanımı hareket kısıtlılığını gidermek ve hareket asimetrisini düzeltmektir. Artmış hareketlilik ve esneklik, optimal kas işlevini ve hareket kolaylığını eski haline getirmede yardımcıdır. Normal hareketin eski haline dönmesi ile ilişkili olarak ağrı azalır.  Manuel muayene ile fonksiyon bozukluğuna neden olan durum tespit edilerek en uygun manuel terapi uygulanmalıdır.

Tarihsel Gelişimi

Hekimler, manuel tıp tanı ve tedavi tekniklerini binlerce yıldır kullanmışlardır. Manuel tıp hakkındaki ilk bilgiler MÖ 3000 yıllarına dayanır.

Hammarabi yasaları (MÖ 2250) kitap gibi bir seri siyah taş üzerine kazınan buluntulardır. 282 kuraldan (taştan) 8’i hekimlerle ilgili yasaları, tedavi ücretlerini ve cezaları kapsar. Susruta (MÖ 1500) gibi Hindistanlı hekimler manuel teknikleri kullanmışlardır. Spinal manipülasyonun tarihi Hipokrat’a (MÖ 375-460) ve Antik Yunan hekimleri ile Galen’e (MÖ130-200) kadar uzanır. Hipokrat ve Galen gibi hekimler, omurga ağrıları ile ilgilenmişler, değişik Manuel Terapi tekniklerinden bahsetmişlerdir.

Hipokrat öğrencilerine şöyle söyler: “Hekim ellerini ve gözünü iyi kullanırsa, kaymiş omurgayı yerine getirebilir. Bu eski sanat iyi uygulanırsa hastaya hiç zarar gelmez”.

Modern tıbbın babası olan Hipokrat, traksiyon ve kaldıraç kollarını kullanarak birçok kas iskelet sistemi bozukluklarını, deformitelerini tedavi ederek manuel tıbbı tıp alanına sokmuştur. Hipokrat’ın tanımladığı teknikler günümüzde halen kullanılmaktadır. Bergamalı Galen ilk fizik tedavi ve spor hekimi olarak kabul edilir. Hekimlerin imparatoru unvanlarını taşır. Disfonksiyonlar için subluksasyon terimini kullanmış, Hatta Hipokrat’ın tekniklerini geliştirmiştir.

İbn-i Ebu Sina (MS 980-1037) bütün Avrupa üniversitelerinde yüzyıllar boyunca öğretilen manuel teknikleri El-Kanun Tıp (Canonis Medicinae) adlı kitabında yayımlanmıştır.

Manuel tedavi Ebul Kasım’ın manipulasyon tekniği.

Manuel tedavi, Ebul Kasım’ın manipulasyon tekniği.

Manuel tedavi Ebul Kasım’ın manipulasyon tekniği

Manuel tedavi; Hipokratın traksiyon tekniklerinden bir çizim.

Roma imparatorluğu döneminde de bu tür tekniklerin kullanıldığına dair kayıtlar mevcuttur.

Binlerce yıldır insanların çektiği acıları dindirmek için “elleri koyarak” uygulanan birçok teknik kullanılmıştır. Popülerlikleri zaman zaman artıp azalsa da bu modaliteler ve teknikler son yıllarda gittikçe daha fazla kabul görmektedir. Bu yöntemler kas-iskelet sistemi bozukluklarının tedavisinde özellikle boyun ve bel ağrısı için cerrahi-olmayan ‘agresif bir yaklaşım’ olarak kullanılmıştır.

Pasif hareketlere dayanan bu teknikler 18-19. Yüzyıllarda sadece sınıkcılar tarafından kullanılmıştır. 19. Yüzyılın başlarında Edinburg Üniversitesi’nden mezun olan Dr. Edward Harrison, manuel tıp yöntemleri kullanarak Londra’da büyük ün kazanmıştır. 19.Yüzyıl İngiltere ve ABD’de kırık-çıkıkçıların (bonesetter) en parlak yılları olmuştur. Bunlar arasında ünlü kırık-çıkıkçı Hutton’un başarılı çalışmaları James Paget ve Warton Hood gibi tıp otoritelerinin dikkatini çeken, British Medical Journal ve Lancet gibi dergilerde yayınlanmış ve sonrasında bu teknikler tıp dünyasının yeniden ilgisini çekmiştir. Bu makalelerde tedavi edilen hastalıkların tanımlanmasının yanı sıra Hutton’ın akut inflamasyonlu eklemlere manipülasyon uygulamadığı belirtilmekteydi.

Manuel tedavi Hipokratın traksiyon tekniklerinden bir çizim

Manuel terapi; traksiyon tekniği.

James Mennell, Fiziksel tıp alanında profesördür.

Anestezi kullanmadan omurga patolojilerinin tedavisinde oldukça yararlı ve uygulama alanı bulan yeni manipülasyon teknikleri geliştirmiştir. Sonuç olarak yaşamı boyunca eklem hareketlerini inceleyerek, istemsiz hareketlerin manipülasyonlarında ne kadar önemli olduğunu saptamıştır. Mennell’in en çok çalışma alanı periferik eklemler üzerindedir.

Manuel Terapi

Manuel tedavi; elle periferik eklemlerin, ayak ve el problemlerinin tedavi edilmesi.

James Cyriax. F. M. Kaltenborn manipülasyon konusundaki en önemli isimlerdendir.

Andrew Taylor Still 1874 yılında ilk osteopatik tekniği geliştirmiştir. Osteopati; omurga bozukluklarında bozuk segmentteki mobiliteyi arttırarak ağrısız eklem hareketi kazandırma yöntemidir. Bu işlemi yapanların adı osteopattır. Still’in çalışmaları bugün kullanılmakta olan pek çok modern manipülasyon tekniklerinin doğmasına öncülük etmiştir.

Manuel Terapi

Elle tedavi; sırt ağrısı elle tedavi edilirken görülmektedir.

Still’in ilaçsız tedavi etme düşüncesi

İlaçsız tedavi etme düşüncesi pek çok doktor tarafından kabul görmemiştir. Ama Oliver Wendell Holmes, ‘eğer bütün tıpta kullanılan ilaçlar denize atılsa insanlık açısından çok iyi, fakat balıklar açısından çok kötü olurdu’ demiştir. Bu görüşün özeti aşağıdadır;

  1. İlk olarak Vücut bir bütündür.
  2. Vücudun kendi kendini iyileştirme gücü vardır. Sağlığın devamlılığı ve hastalıklardan kurtulabilmesi için gerekli her şey insan vücudunda mevcuttur. Hekimin rolü bu kapasiteyi harekete geçirme ve kuvvetlendirme olmalıdır.
  3. Kas-iskelet sistemi bütün vücut yapısının tamamlayıcı bir parçasıdır. Bu sistemdeki bir bozukluk bütün vücudu etkiler.
  4. sonuç olarak Yapı-fonksiyon iş birliği önemlidir. Vücut yapısı fonksiyonu yönetirken fonksiyon da yapıyı olumlu yönde etkiler.
  5. Vücudun fonksiyonel kapasitenin düzelmesi iyilik düzeyinin artmasını, hastalık ve sakatlıktan kurtulmasını sağlar.

Manuel tıp eğitimi:

Uygulamalar 40 ülkede kanunla düzenlenmiştir. Manuel tıp eğitimi ülkeden ülkeye önemli ölçüde değişir. Örneğin Yeni Zelanda ve Rusya’da uzmanlık statüsüne sahiptir.

Amerikadaki ilk manuel terapi okulu; Andrew Taylor Still tarafından kurulmuştur. Bununla birlikte Fransa’da Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanlık eğitiminde manuel terapi yerini almıştır. Bazı ülkelerde uzmanlık, yan dal ve tıp eğitimi sonrası sertifikasyon geliştirilmiştir. Yasal düzenlenmenin olmadığı ülkelerde ise manuel tıp uygulamaları için lokomotor sistemle ilgili bölümlerden nöroloji, ortopedi, FTR, Romanoloji’ye ve ayrıca aile hekimleri ve pratisyenlere yan dal eğitimi veya ek yetki vermektedir.

Günümüzde boyun ve bel ağrısı birçok endüstrileşmiş ülkede epidemi boyutlarına ulaşmıştır.  Yaşamların bir döneminde tüm erişkinlerin yaklaşık %80’inin bel ağrısı ve %50’sinin boyun ağrısı çeker. Omurga bölgesindeki ağrıdaki bu artış toplum için önemli mali sonuçlar doğurmuştur. Son yıllarda morbiditeyi azaltma ve tedavi seçeneklerinin maliyet-etkinliğini arttırma yönünde çabalar olmuştur.

Manuel Terapi

Manuel tedavi; evrensel manuel tedavi tekniği.

Sonuç olarak Manuel Terapi maliyetinin

Düşük olması ve hastanın ilaç yan etkilerine maruz kalmaması nedeniyle manuel terapi yöntemleri tecrübeli ellerde etkin bir tedavidir. Manuel tedaviye ilgi giderek artmıştır. Paralel olarak da randomize kontrollü çalışmalar artmış ve Uluslararası tedavi önerilerine girmiştir. Birçok fizik tedavi hekimi bu modaliteleri kullanmaktadır. Ya da bu modaliteleri kullanan multi-disipliner bir ekibe liderlik etmektedir.